Balkanlar Nerede Başlar; Nerede Biter?


 

Şüphesiz Balkanlar bir coğrafi bölgenin adıdır. Balkan kökenli dediğimizde ise, kendisi veya aile büyükleri bu bölgede yaşamış ve sonra başka bir yere yerleşmiş olan insanları anlıyoruz.

Bugün yeryüzünde bu tanıma uyan milyonlarca insan yaşıyor. Bu insanlara dünyanın her tarafında kolayca rastlamanız mümkün. Mesela yolunuz Moldova’ya düşerse bu insanlardan 195.000 tanesiyle kolaylıkla karşılaşabilirsiniz. Evet, Moldova’ da “Gagavuz Yeri” denilen özerk bölgede, ışıl ışıl parlayan gözleri ve Kuzey Bulgaristan Türklerine özgü şiveleriyle hemen dikkatinizi çekecek olan 195.000 Balkan kökenli insan yaşıyor. Gagavuzlar, bugün Bulgaristan olarak adlandırdığımız bölgeden topluca göç ederek, yine bugün Moldova diye adlandırdığımız bölgeye yerleşen Balkan Türkleridir. Çocukları bizim çocuklara benzer. Erkekleri bizim erkeklerimiz gibi çalışkan, kadınları bizim kadınlarımız gibi güzel ve ataktırlar. Konuşmaları bizim Rumeli şivemizdir.

Sahi Balkanlar bir coğrafi bölgenin adıydı değil mi? Peki 195.000 Balkan insanının topluca yaşadığı bir bölge Balkan yöresi sayılır mı?

Ya nüfusunun yarıdan fazlası Balkan kökenli olan Bursa?

Düşünsenize Allah aşkına Bursa Üsküp’e hiç benzemez mi?

Ya Kırcaali’ye, ya Gümülcine’ye hiç benzemez mi Bursa?

Bazen Bursa’nın parklarında bir Boşnak ile bir Arnavut’u sohbet ederken görmez misiniz?

Balkanlar bir coğrafi bölgenin adı tamam da; bir Gümülcineli ile bir Cebellinin sokaklarında kol kola gezdiği Bursa neresi peki?

Yöreler ve şehirler içlerinde yaşayan insanlarla kimlik bulmazlar mı? İçinde yaşayan insanların bir şehrin kimliğinin oluşmasında hiç payı yok mudur?

Eğer cevabınız evet ise; bilin ki Bursa’da aslında bir açıdan Balkan şehridir. Tıpkı Edirne, Lüleburgaz, Çorlu, Avcılar, Sarnıç, Görükle, Kestel gibi… Tıpkı Gagavuz Özerk Bölgesi gibi…

Balkan insanı yaşadığı yere her zaman damgasını vurmuştur. Gittiği yerlere kendinden bir şeyler götürmüştür. Tekirdağ köftesini, İnegöl köftesini biraz araştırın; bunları Balkanlardan göç edenlerin buralara taşıdığını görürsünüz. Tıpkı Isparta’da gülcülüğü başlatan 93 Harbi göçmenleri gibi, Balkan insanı gittiği her yere bir değer kazandırmıştır.

Balkan insanı çalışkandır. Bunu inkâr edene pek rastlamazsınız. Zaten Balkan insanının göç ettiği yerlerin sanayi açısından çok çabuk kalkınması tesadüf olabilir mi?

Şarkılarıyla, türküleriyle, yemekleriyle velhasıl kültürleriyle bulundukları yere değer katan insanlarız biz.

Bence bir şehri yönetenler içinde yaşayan Balkan kökenlilere gözleri gibi bakmalılar. Vergisini gününden önce yatıran, kanunlara saygılı, çalışkan, kendi halinde, işini gücünü düşünen bir topluluğu yönetmek büyük bir şanstır aslında.

Yöreler ve şehirler içlerinde yaşayan insanlarla kimlik buluyorsa eğer; o yörelerin yöneticileri, şehirleri coğrafi olarak başka bir yerde olsa da aslında bir Balkan şehrini yönettiklerinin farkında mıdırlar sizce?

 

 
Facebook'ta Paylaşın
 
 
 

İddiasız ve kendi halinde bir web sitesidir. Eleştirmeden önce lütfen bunu dikkate alınız...